Aynı okuldan mezun olmak ya da sadece bir sınıfın bitip bir
üst sınıfa geçmek gibi..
Bir çalışma - emek - öğrenme dönemini tamamlamak.
O alanda bilinmesi gereken temel şeyleri biliyor olduğunun
tescil edilmesi..
Hayat okulu böyle (de) işliyor sanırım..
Sadece resmi okulda değil, hayatta da aldığımız bazı dersler
var. Daha da güzeli onların da
tamamlanması ve sınavdan geçmek diye bir şey var!..
Aslında bu süreç devam ediyor da biz farkına varmıyoruz
sanırım.
Sabah farkettim, siz de farkedin diye yazmak istedim.. Devletin
elimize diploma vermiyor olması pek çok konudan kendi hızımıza göre mezun olmadığımız
anlamına gelmez. Bunu görelim keyfini sürelim..
Yaşam derslerimizden birini daha, ne bileyim, herkes kendine
göre,
-
Kendini kabalıklardan, saygısızlıklardan,
şiddetten, şiddetin her türlüsünden korumak, bunu kabul etmemek (bu arada bu
dersin alt başlığı iletişimde şiddet / şiddetsizlik, gözden kaçmasın)
-
Çok, sevmediğin işlerde ve kötü şartlarda
çalışmak gerektiğinin bir yanılsama olduğunu anlamak,
-
Bu dünyaya özgü gergin ortamlarda içindeki o sakin
dengeli sesi duyabilmek, bu sesi yansıtarak ona göre davranabilmek,
-
Vazgeçilmez olmadığımızı, dünyanın merkezinde
olmadığımızı, sadece bu eşsiz büyük sistemde minik bir nokta olduğumuzu, bağlı
bulunduğumuz süperorganizma (deyim, arılar, kuşlar gibi pek çok bireyden oluşan
ama sürü halinde davranan canlılar için kullanılır. Ben burda biraz esnettim)
olmadan hiç bir halt olmadığımızı kabul etmek ve bu bilinçle davranmak,
-
Arada bazı kavramları esnetmenin iyi olduğunu
unutmamak.. :)
-
Aynı zamanda bu süperorganizmanın bizi her an ve
her şekilde desteklediğini, bu destekten yararlanabilmek için sadece bunu
görmek ve kabul etmek gerektiğini heyecanla keşfetmek,
....
vermek, mezun omak! :)
Artık neler varsa çalıştığımız, bu konulardan mezun olduğumuzu veya istediğimiz zaman çalışıp dersleri verebileceğimizi unutmayalım.
Tabii
ki mezun sözcüğüne de baktım.. :)
Türk
Dil Kurumu (14.4.2016)
mezun
sıfat (me:zun) Arapça meʾẕūn
1. sıfat
Bir okulu bitirerek diploma almış (kimse)
"Bu kitabı ilk okuduğumda, çiçeği burnunda bir fakülte mezunuydum." - A. Ağaoğlu |
2. İzin
almış, izinli
"Vedia'dan öğrendim, seyahate çıkacakmışsınız, mezunmuşsunuz." - P. Safa |
Bu örneği
beğenmediğim için şöyle değiştirdim:
"Bunu
yapmaya mezunum"
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder